Salı

Jeux d'enfants


2003 yılında çekilmiş,bir başka fransız baş yapıtı. filmde anlatılan aşk hikayesi için, fransızların durgun romantizminden farklı, çarpık romantizmi anlatıyor diyebiliriz efendim. filmin sahnelerinde genel olarak amelie-la fille sur le pont filmlerine benzerlikler göze çarpmaktadır. ama fransız sineması denilen zımbırtı bu çekim özelliklerini temel aldığına göre,buna taklitçilik demek haksızlık olur sanırım.film bir arkadaşla her şeyin iddiasına girilir ama çimentonun içine girme iddiasına girilmez gibi bir söylemle başlıyor ve öyle noktalanıyor. daha doğrusu çimentonun içinde oyunu noktaladılar mı yaşlanana ve hatta yaşılık döneminde de oyuna devam mı ettiler seçimini size bırakıyor zannımca. ayrıca, ölümsüz aşk denilen şey bir arada mı yaşanır yoksa mesafedir aşkı ölümsüzleştiren paradoksuna çözüm veriyor sanırım bu film. gayet birbirlerine 4 sene-10 sene görüşmeme cezası veren çiftin arasındaki mesafe, aşkı ölümsüzleştiriyor. tabi unutmadan geçmeyelim filmin fragmanı-orjinal afişi(türkiyedeki değil ne yazık ki!)ve la vie en rose soundtracki de böyle bir aşk hikayesine cuk oturan tamamlayıcı ögeler olarak karşımıza çıkıyor.

efendim eklemek isterim ki, filmi beraber izlediğiniz kişiye dikkat ediniz. zira filmin sonunda aşık olduğunuzu zannedersiniz birbirinize, o derece sevgi dolarsınız. sanırım fransızlar bu durumu farketmişler ve de film içindeki şu sahneyle cevaplamışlardır:

-yıdırım aşkına inanır mısın?

-evet

-salaksın o zaman.

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder