Salı

El Laberinto Del Fauno


guilermo del toro amcamızın 2006 yapımlı, ülkemizde 6 nisan 2007 tarihinde gösterime girmiş filmi. kendileri 6 dalda oscara aday gösterilmiştir ve 26. uluslararası istanbul film festivalinde headlistten girizgah yapmıştır.

film masal tadında başlıyor,devam ediyor ve noktalanıyor. bu masalın baş rol oyuncusu ise ufak bir kız(ofelia) . gelin görün ki; aslında hayal dünyası boyundan ve yaşından çok daha fazla bu ufak kızımızın. tabi bu cümleden çıkan filmde anlatılan herşey bir hayalden ibaret sonucuna sakın aldanmayın, çünkü film temel olarak anlatılanlardan hangisi gerçek seçimini size bırakıyor. burda tabi sevgi pötürcüğü bir insan olmakla, pesimist bir insan olmak hangi hikayeyi seçeceğinizi belirliyor.benim gibi fantastik olaylara zerre ilgi duymayan birisi bile filmdeki canavar görünümlü sevimli karaktere hayran kalabiliyorsa filmdeki görsellik hakkaten kaliteli boyutlardadır diyebiliriz. bizi ne ilgilendiyor senin fantastik olaylara ilgin derseniz, karşınızda az çok film izlemeyi seven,fantastik olayları okumayan izlemeyen,lord of the rings sevmeyen,ama bunlara rağmen bu filmi beğenmiş biri var cevabını vermeyi bir borç bilmekteyim efendim. tabi unutmamak gerekir kibu film asla bir fantastik film klasorüne katamayacağımız bir film. internette bazı sayfalarda çocuk filmi diye yorum yazanları ise,zihinsel sağlıkları açısından omega5 vitaminleri kullanmaya davet ediyorum.

filmin içeriğine dönecek olursak; ispanya'da franco zamanındaki iç savaş zamanı yaşanan olaylar ve hortlayan aşırı milliyetçi duygular,komutan karakteri aracılığı ile inceden inceden iğneleniyor. aynı anda, ufak kızımız ofelia ise kendi iç dünyası ile bir savaş içerisinde bulunmakta. bu iç savaş, ofelia'nın ben bir prensesmiyim yoksa sıradan hayatta sıradan bir veletmiyim çelişkisinin yanında, devasa masadan dayanamayıp yasak kirazı yemesi,annesinin hastalığını mistik yöntemle geçirmesi, dev kurbağa ile savaşı gibi del toro'nun ters açı ile süslediği çeşitli olaylarla aktarılıyor.

iyi sonla biten filmlere kıl olduğum için, masalın sonunda şöyle olmalıydı böyle olmalıydı diye halen kafa yormaktayım,buna rağmen genel olarak takdir ederek izlediğim bir filmdi. del toro böyle bir başarıdan sonra hellboy2 hüsranına nasıl uğradı hala anlayamıyorum orası ayrı konu tabiki. beraber çalıştığınız insanların önemi bir kez daha ortaya çıkıyor sanırım. javier nevarrete isimli şahsı bu filmden önce tanımamama rağmen, filmin enfes müzikleri sayesinde kendisine hayran kalmışımdır. filmin enfes afişinin ise kimin veya kimlerin elinden çıktığını ne yazık ki öğrenemedim bir türlü. ama del toro yanında, javier ve bu eleman(lar) da şukela'yı hak ediyorlar ziyadesiyle.

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder